Gün geçtikçe popülaritesi artan bir durum olan online alışverişte işin kilit noktası, offline alışverişte olduğu gibi “müşteri deneyimi” olmuş durumda. Müşteri deneyimini artırmak için Asya’da uzun zamandır bir satış stratejisi olan canlı yayın satışları artık Batıda da karşılık bulmaya başlıyor.
Başlangıcı Çin olan ve bütün dünyaya yayılmaya başlayan canlı yayın satışları ile tüketiciler, online platformlar üzerinden gerçekleştirilen canlı yayınlara katılarak, ürün tanıtımlarını izleyerek satın alma işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Canlı yayın, tüketicinin ürünleri her türlü açıdan incelemesine izin veren bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bu şekilde alışveriş yaparken sunulan anlık fırsatlar da işin cazibesi oluyor.
Canlı Yayın Satışları Nasıl Yapılır?
Canlı yayın satışlarının özü influencerların pazarlama konseptine dayanıyor. Yapılan satışlarda yayıncılar genellikle ünlüler, modeller, mikro infuencer gibi kitleler üzerinde etkili olan insanlardan seçiliyor.
2019 yılında Trip.com’un yönetim kurulu başkanı ve eski CEO’su olan James Liang beş saatlik canlı yayın oturumları ile 8,4 milyon dolar değerinde seyahat paketi sattı. Çin’de “Ruj Kralı” olarak bilinen Li Jiaqi ise bir canlı yayında beş dakika içerisinde 15.000 ruj satma başarısına ulaşmıştı. Bu kadar başarılı olmasının sebebiyse rujları gerçek dudaklarda deneyerek gerçek renklerini yansıtmış olmasından kaynaklandı.
Canlı yayın satışı denilince pek çok kimsenin aklına gelmeyeceği bir grup olan çiftçiler de bu yöntem ile bahçelerini ve tarlalarını gösterme imkanına sahip oluyor ve ürünlerinin tanıtımını yapıyorlar. Örneğin, pandemi sürecinde portakal yetiştiricisi olan bir kasabada dağıtım zinciri kesintiye uğradığı için dönem sıfır satışla sonuçlandı. Devlet ve e-ticaret şirketleri çiftçilere ulaşarak canlı yayın satış stratejisini kullandılar ve oldukça başarılı bir sonuç elde ettiler.
