Bütün dünyayı etkisi altına alan COVID-19 sürecinde pandeminin ekonomiye etkileri bölgelere göre olumlu ve olumsuz yönde birçok açıdan gerçekleşti. Dünya çapındaki ticari faaliyetler bir süre kesintiye uğradı. Visual Capitalist’in Dünya Ekonomik Forumu’nun 20. Küresel Rekabet Edebilirlik Raporu’ndaki anket verilerine göre hazırladığı grafik pandeminin dünya çapındaki ekonomik etkisini gösteriyor. 2020 yılında yapılan anket Şubat ve Temmuz ayları arasında gerçekleştirildi. Anket verileri, pandeminin gelişmekte olan ekonomiler ve gelişmiş ekonomiler üzerindeki etkilerini karşılaştırarak toplandı.
Pandeminin Ekonomiye Olumsuz Etkileri
İş liderlerinin son üç yıldaki yanıtları karşılaştırılarak bazı net eğilimler ortaya çıkarıldı. Gelişmiş ekonomilerde şirketler arasındaki işbirlikleri azaldı ve vasıflı işçi bulma konusundaki yarıştı bir düşüş yaşandı. Yani pandeminin ekonomiye etkileri konusunda gelişmiş ekonomilerde rekabet azaldı. Bu durumun sebepleri arasında pandemi sürecinde çevrimiçi platformların artan kullanımı gösterilebilir.
Amazon gibi büyük perakendeciler online satışlarında büyük artışlar yaşadı. Ancak küçük işletmeler özellikle daha öncesinde online sürece geçişlerini tamamlamayanlar bu süreçte oldukça zorluk yaşadı. Ayrıca gelişmiş ekonomiler Pazar yoğunlaşması ve yetenek açıklarına odaklandı. Gelişmekte olan ülkeler ise 2020 yılında artan suç ve yönetim sorunları gibi farklı sorunlarla karşılaştı.
Pandeminin Ekonomiye Olumlu Etkileri
COVID-19 salgının getirmiş olduğu birçok zorluğa rağmen ekonominin üzerinde olumlu etkiler de yaşandı. Hatta iş dünyası liderleri 2020 yılında olumsuz gelişmelerden daha çok olumlu gelişmeler yaşandığını düşünüyor. Gelişmiş ekonomilerde dış işbirliklerinin kötüleşmesine rağmen iç işbirliklerinde gelişme yaşandı. Bunun durumun sebebi ise yaşanan karantina süreçlerinde çalışanların uzaktan çalışma yoluyla birbirleriyle nasıl işbirliği yapmaları gerektiğini öğrenmesidir.
Bu durum gelişmekte olan ekonomilerde de benzer şekilde görüldü. Şirketler içinde işbirliği oranı arttı. Bunun yanı sıra şirketlerin risk sermayesi mevcudiyeti de artış gösterdi. Resmi olarak değişime duyarlılık algısı artsa bile pandeminin ekonomiye etkilerinden dolayı genel olarak halkın politikacılara güveni azaldı.
Pandeminin Ekonomiye Etkileri Arasında Ülkeler Nasıl Güçlü Kaldı?
COVID-19’un etkileri gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasında farklılık gösterirken, yönetim kurulundaki iş liderleri, ülkelerin dirençli kalmasına yardımcı olan bazı ortak özellikleri belirledi. Bu özellikler şu şekildedir:
1- Ekonomik Dijitalleşme Ve Dijital Beceriler
Sosyal mesafe, pandemiye karşı kilit bir yanıt oluşturdu. Bu nedenle, uzaktan çalışma yoluyla çalışmaya alışkın olan ülkeler diğerlerinden daha iyi performans gösterdi. Hollanda, Yeni Zelanda ve Finlandiya bu ülkelere örnek gösterilebilir.
2- Güvenlik Ağları Ve Mali Sağlamlık
Şirketler ve vatandaşlar için yerleşik destek sistemlerine sahip ülkeler, ekonomilerini ayakta tutmak için daha iyi bir konumdaydı. Danimarka ve Norveç, halklarına çok ihtiyaç duydukları desteği sağlarken, Tayvan ve Amerika Birleşik Devletleri, güçlü finansal sistemleri sayesinde işletmelere yardım edebildi.
3- Yönetim ve planlama
Sağlık önceliklerini ekonomik ve mali politikalarla dengelemek 2020 yılında hassas bir nokta oldu. Bu noktada istikrarlı siyasi çerçeveler sağlayan ülkeler Singapur, Lüksemburg, Avusturya ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu.
4- Sağlık sistemi ve Ar-Ge
Güçlü bir sağlık sistemi, pandemi sırasında ihtiyaç duyulan sağlık hizmetlerine ve yerleşik halk sağlığı protokollerine yaygın erişim anlamına geliyordu. Japonya, İspanya ve Tayvan bu durumun güzel örnekleri oldu.
